2017 Horizon K-12 Eğitimi Raporu: Yeni Trendler ve Anahtar Vurgular
Eğitim sistemlerinin geleceği ile ilgili fikir edinmek açısından her eğitimcinin takip etmesi tavsiye edilebilecek olan Horizon Raporlarının, 2017 K-12 eğitimi ile ilgili raporunda yer alan önemli noktalara ve yeni trendlere göz atalım.
Önümüzdeki beş yıl okullar için ufukta ne var? Hangi trendler ve teknolojik gelişmeler eğitimsel değişimi yönlendirecek? Kritik zorluklar nelerdir ve çözümleri nasıl stratejik olarak ele alabiliriz? Teknolojiyi benimseme ve eğitim değişikliği ile ilgili bu sorular, 2017 Horizon K–12 Raporlarında ele alındı.
Yeni Trendler K–12 Eğitiminde Teknoloji Adaptasyonunu Hızlandırıyor
Kısa Vadeli: Kodlama okuryazarlığı, STEM öğrenmeyi arttırma
Orta Vadeli: Öğrenmeyi ölçmeye odaklanmayı geliştirme, Öğrenme ortamlarının yeniden dizaynı
Uzun Vadeli: İnovasyon kültürünün geliştirilmesi, Daha derin öğrenme yaklaşımları
Anahtar Vurgular
Bu raporun bölümleri (trendler, zorluklar ve eğitim teknolojilerinden gelişimler) eğitimciler, okul eğitim liderleri, yöneticiler, politika yapıcılar ve teknoloji uzmanları için bir referans ve teknoloji planlama rehberi oluşturmaktadır. İşte konunun temelini oluşturan eğitimsel değişimdeki büyük resme yönlendiren vurgular:
- İlerici öğrenme yaklaşımlarını geliştirmek kültürel dönüşüm gerektirir: Okullar, yeni fikir alışverişlerinin teşvik edilmesi ve başarılı modellerin sürdürülebilir olmasına yönelik yeni bir bakış açısı ile yapılandırılmalıdır.
- Öğrenenler üretenlerdir: Üretim atölyeleri (makerspaces)’nin ortaya çıkışı, aktif öğrenmeye olanak sağlayan sınıf ortamlarına kodlama ile robotiğin dahil edilmesi, öğrencilere karmaşık düşünmeyi teşvik eden yollar yaratma ve deney yapma konusunda geniş fırsatlar sunmaktadır. Öğrenciler gerçek dünyadaki zorluklara karşı kendi çözümlerini tasarlıyorlar.
- Disiplinlerarası ve çoklu disiplinli öğrenmeler bilgi ambarlarını yıkar: Müfredatlar, öğrencilere çok yönlü bir bakış açısının gerçek dünyadaki başarı için hayati önem taşıdığını göstererek; beşeri bilimler, mühendislik ve sanat gibi konular arasında daha net bağlantılar kuruyor.
- Teknolojinin yaygın kullanımı doğrudan öğrenci başarısına dönüşmez: Teknoloji bir kolaylaştırıcıdır ancak öğrenci katılımında “sosyoekonomik statü, ırk, etnik köken ve cinsiyet” gibi faktörlerden kaynaklanan boşlukları tk başına telafi edemez.
- Öğrencilerin ihtiyaçlarını daha iyi anlamak için, öğrenmeyi sürekli olarak ölçmek önemlidir: Analiz teknolojileri öğrenci öğreniminin bireysel ve bütüncül görüşlerini öğretmen, okul ve bölgeye yansıtma ve riskli ya da yetenekli çocukları tespit etme şansı sunar.
- Dijital ortamdaki akıcılık, teknolojinin nasıl kullanılacağını anlamaktan daha fazlasıdır: Öğrenmeler; dijital ortamların derinlemesine anlaşılması, yeni cihaz ve uygulamalara uyum sağlama ve içeriğin başkalarıyla birlikte yaratılması gibi amaçlarla teknoloji becerilerinin kazanımının ötesine geçmelidir.
- Otantik öğrenme bir trend değildir - bu bir zorunluluktur: Otantik öğrenme ortamları öğrencilerin kendi kendine farkındalık ve özgüven geliştirerek merak uyandırırken öğrenmelerini sağlayan pratik deneyimler sunar. Sanal gerçeklik ve üretim atölyeleri (makerspaces), bu sürükleyici fırsatları teşvik etmek için sadece iki araçtır.
- İyi öğretim için bir değişim yok - sadece roller gelişiyor: Teknoloji ne derece kullanışlı ve yaygın olursa olsun, öğrenciler projelerde yönlendirme, anlam üretme ve yaşam boyu öğrenme alışkanlıkları geliştirme konularında her zaman rehberlere, danışmanlara ve koçlara ihtiyaç duyacaktır.
- Okullar, müfredatta sayısal düşünmeyi ön planda tutmaktadır: Öğrencilerin bilgisayarları veri toplamak, daha küçük parçalara ayırmak ve kalıpları analiz etmek için kullanmaları dijital dünyamızda başarılı olmak için giderek artan bir gereklilik olacaktır. Kodlama bu düşüncenin bir yönü iken, bilgisayar bilimleri alanında olmayanlar bile gelecekteki meslektaşlarıyla çalışmak için bu becerilere ihtiyaç duyacaktır.
- Öğrenme alanları eğitimde yeni yaklaşımları yansıtmalıdır: Aktif öğrenme pedagojilerinin yaygınlığı, öğrenme ortamlarının nasıl tasarlandığı konusunda bir geçişe ışık tutmalıdır. Gün ışığına çıkan Karma Gerçeklik, Nesnelerin İnterneti gibi yeni teknolojilerin adaptasyonu daha esnek ve birleşik planlamalara ihtiyaç duyuyor.